Evet Merhaba Dünya …

 

Önemli bir not : Bu yazının ilk kısmını 2016 yılında yılında yazmışım ve yayına almadığımı yeni fark ediyorum. Üzerine bir çok söylenebilir bu yaptığımın farkındayım ama kendi web sitemde ilk yıl heyacanları diyelim biz yine de 🙂 Yinede WordPress bu yazıyı o tarihte yayına almışım gibi post edebiliyor 🙂 Bunu farkedince aşağıda göreceğiniz gibi yazının kaldığı yerden sonraki senelerde neler oldu onu anlatacağım. Bu ayrım içinde — işaretlemesini ve tarih notu düşeceğim. Üşenmeden okuyan olursa bu ayrıma dikkat ederse yazıyı dağınık bir yazı olmaktan beraberce kurtarabiliriz. 

Kendime göre uzun saydığım bir meslek yaşamım var. Çevremdeki çoğu kişi için “Bilgi işlemci” olmakla beraber teknik tarafta kendimi nasıl tanımlamam gerektiği konusunda bende çok emin olamıyorum. Linux, embedded sistemler, Microsoft Active Directory, Exchange derken liste uzayıp gidebilir. Bunların hepsi ile meslek hayatım boyunca haşır neşir oldum. Kurulumlarını defalarca gerçekleştirdim ve bu sistemleri yönettim.

Şöyle bir geçmişime baktığımda GOLD Bilgisayar Şaşkınbakkal şubesinde teknisyen olarak başladım iş hayatına. Fakat teknisyen olmak için annemin 925 MARK ile aldığı ilk bilgisayarı defalarca dağıtmış toplamış bozmuş tamir etmem beni buna hazırlamış oldu. O senelerde bilgisayar toplamak ve Windows 3.1 kurmak büyük bir marifet olduğundan işe girmem çok zor oldu diyemem. Hatırladığım en önemli konu ise PC toplamada süre tuttuğum ve zaman zaman kendimle, zaman zamanda diğer çalışma arkadaşlarımla yarışmamdır. Keyifli günler olarak hatıram yer ettiler.

Gold Bilgisayarda çalıştığım yıllarda yıllık iznimi kullandığım bir dönemde Murat isimli arkadaşım evleneceğini ve onun yerine 15 gün süre ile çalıştığı şirkete işe gidip gelmemi ve son kullanıcılara destek olmamı istedi. Bu benim için ilk kez kurumsal bir fırsattı ve hemen kabul ettim. IMAGE Halkla İlişkiler firmasının kapısından girdiğim anı hiç unutmuyorum. Mecidiyeköy’ de harika bir ofisleri vardı… Tekrar birleşmek üzere olduğunu o günlerde bilmediğim 15 günlük güzel bir anı olmuştu benim için.

Bu kısa deneyimden hemen sonra, GOLD Bilgisayar’ ın Şaşkınbakkal şubesinden ayrılmıştım. Şimdi kendime yapacak bir iş bakıyordum ki babamın bir arkadaşından cep telefonu tamir etmek üzere memleketim Makedonya’ da olan iş yeri için teklif aldım. İşyeri sahibi Yusuf abi “bilgisayarcı” olmamdan dolayı benim cep telefonu tamir edebileceğimi de düşünmüştü. Kısa bir eğitim almamı da sağlayacaktı. İşi yine kabul ettim 🙂 Makedonya’ da teyzemde kalmış ve kuzenlerim ile harika bir ay geçirmiştim. Doğduğum şehirde sabah kalkıp işe gitmek hala hatırladığımda benim için güzel anılar arasında…

Makedonya’ daki birinci ayımda arkadaşım Murat’ ın  IMAGE’ daki işinden ayrıldığını öğrendim. Beni IMAGE’ ın İK’ sı arayarak iş teklifinde bulundu. Murat’ ı arayarak ne düşündüğünü sordum. Sonuçta kendimi biraz suçlu gibi hissetmiştim. Sağolsun Murat beni rahatlattı ve eğer aklıma yatıyorsa kabul etmemi söyledi. Öylede yaptım. Böylelikle doğduğum topraklardaki  güzel ama sürdürülebilir olmayan güzel günlerede veda etmiştim.

IMAGE’ da çalışmaya başladıktan bir süre sonra firmanın taşınma süreci başlamış oldu. Bu taşınma işleri ilerideki bir kaç işimde de yakamı bırakmayacaktı fakat ozamanlar bunu bilmiyordum. 🙂 Böylelikle ilk kez teoriden pratiğe sunucu taşıma ve network konusunda tecrübe sahibi oldum.

2 yıl gibi bir zaman sonunda Sabah & Atv grubunda yine helpdesk olarak iş buldum. Bir gazete de çalışmak gerçekten çok güzeldi. Halen öyle düşünüyorum. Medya kuruluşunda çalışmak çok farklı bir tecrübe. (Burada bu blogu yazmamda beni cesaretlendiren ve kısa zaman sonra TRT WORLD’ de iş hayatına devam edecek olan Sabri SUYUNU’ ya da başarılar diliyorum 🙂 )

Sabah’ ta hatırladığım en önemli şeylerden biri patrona ait Ericsson T900 cep telefonunu internete bağlamak için operatör ile verdiğim uğraştı. Telefon henüz Türkiye’ de yoktu. Malum o dönemde (2000′ li yıllar) mobil internette pek yaygın değil. Epey uğraştan sonra başarmak ve takdir edilmek beni çok mutlu etmişti. Diğer önemli konu ise Nişantaşı’ nda bulunan binamızın Balmumcu’ ya taşınması idi 🙂 Taşınma Vol.1

Sabah & Atv maceram askerlik nedeni ile benim erken saydığım bir dönemde bitti. Önce Manisa Kırkağaç ardından Mardin’ de Muhabereci olarak hizmetimi tamamladım…

Ben henüz askere gitmeden Sabah grubunda çalıştığım dönemde kurum el değiştirmişti, askerden geldiğimde de artık başka bir patron vardı. Hasılı tekrar Sabah’ a başvuruda bulunmadım.

Boğaziçi Otomotiv’ de kısa bir dönem (6 ay kadar) bilgi işlem personeli olarak görev yaptım. Bu kısa sürede bilgi işlem ofisini aynı muhitteki başka bir binaya taşıdık. Taşınma Vol.2 Fakat bu kurumun bilgi işlemciye ihtiyacı vardı elbet ama benim hayallerim daha ileri teknoloji konularında çalışmaktı.Kısa bir dönemde hiç kaybetmediğim dostlar edindim. 

Ve geldik benim için dönüm noktası olan Armador Bilişim’ e. Anneciğimin girişimleri ile iş arayışım Armador Bilişim’ in sahibi Fatih abinin kulağına kendisinin validesi Fatma teyze tarafından iletilmişti. Onlarda Linux üzerine yetiştirilmek üzere personel aradıkları bir dönemde oldukları için bu zincirleme tevafuklar ile Armador’ da işe başladım.

Orada Ali KIZIL ve Tolga KARATAŞ’ tan çok şey öğrendim. Ali’ nin bana Gentoo ve  Qmail sunucu kurmaya çalıştığım gecelerde söylediği ” Linux matrix gibidir biraz sabredip devam edersen kafanda haaa şöyle olması lazım diye herşey oturacak” sözü hep aklımda.

Armador’ da güzel işler yaptık “Armador OS 2006” ve “Chip OS” olarak iki ayrı sürümde hazırlanmış olan Linux işletim sisteminin bash script betiklerinin bir bölümünü ben yazmıştım. Çok havalı bir işti ve beni oldukça mutlu ediyordu. Bunun yanı sıra bir sürü ek uygulamayı daha geliştirmeyi, birleştirmeyi o zamanlarda öğrendim. (2006)

Armador’ da çok farklı tecrübeler edindim. Üniversitelerde Linux üzerine seminerler veriyor, PC Magazine ve Chip dergilerinde kendi köşemde Linux sorularını yanıtlıyordum. Embedded sistemlerin kurulumu için TÜBİTAK ve ASELSAN’ da dışarıdan danışman sıfatıyla görevler yaptım. Zaman zaman o günlerimi özlüyorum. (Armador’ a başladıktan kısa bir süre sonra Kadıköy ofisten Kızıltoprak Ofise taşındık. Taşınma Vol.3 )

Sonra şartlar bizi Armador ile ayrılık noktasına getirdi. Fakat aramız hiç bozulmadı. Halen Fatih abi ve Alper abi ile uzakta olması hasebiyle de Tolga ile zaman zaman görüşüyor eski günleri yad ediyoruz.

Bu aşamadan sonra Ali ile birlikte bir iş kurduk. Bu işin ayrıntısının işin muhteviyatı nedeniyle mahfuz kalması gerektiğinden ayrıntı veremiyorum. Ancak Türkiye’den Brezilya’ ya uzanan çok maceralı bir süreçti diyebilirim. 🙂 Sonra o devam etti ben ise İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi’nde bilgi işlem müdürü olarak çalışmaya başladım. (2010) Halen bu işteyim ve halen BT alanında sorun çözme gayretindeyim.

Bu aşamadan sonraki yazılarımda çoğunlukla karşılaştığım sorunlara bulduğum/uz çözümleri buraya aktarmaya çalışacağım. Eh nede olsa “Bilgi paylaştıkça çoğalır” deyimini Linux ile birlikte öğrendim 🙂

 

—————————2024———————————————

En son bıraktığım yerden devam edeyim. İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi’ndeki görevimde tam olarak 7 yıl kaldım. Yeni binamıza taşındık oranın alt yapı ve sistem kurulumlarını sıfırdan yapmak o gün benim yardımcım bugün ise üniversitenin yeni müdürü Uğur Gençal ile birlikte yaptık. Halen bu sistemlerin orada sorunsuz bir şekilde çalışıyor olması benim için övünülesi bir şey gibi geliyor. Taşınma vol.4

Buradan ayrıldıktan sonra iki arkadaşımın kurduğu teknoloji firmasında sektörde geri kaldığım noktaları yeniden yakalayabilmek için tabiri caizse ücretli bir staj yaptım. Staj dediğime bakmayın arkadaşlarım bana bir uzman ücreti ödediler o dönem için 🙂 Sonra oradan da ayrılma vaktim gelmişti. Halen en sıkı dostlarım arasında yer alıyor bu iki dostum. Buradan bir mesaj vermek istiyorum “iş hayatında hiç bir zaman kapıyı çarpıp çıkmayın” 🙂

Bu aşamadan sonra Türkiye Basketbol Federasyonun’ da IT Danışmanı olarak tam zamanlı göreve başladım. Bunun yanında IGMG’ nin tüm dünyadaki operasyonlarının IT tarafı ile ilgili de danışmanlık vermeye başladım. Bir kısa macerada Verial Yazılımı kurarak yaşadım. Keyifli dönemleri ancak benim için ancak bir süre sonra 3 ortak kurduğumuz şirketi ortaklarımızdan Kamil Demirci’ ye devrettik. Aramız bozuldu mu? Hayır. Kamil en sıkı dostlarımdan halen 🙂

 

TBF’ ye (Türkiye Basketbol Federasyonu) dönersek, bir taşınma aşamasındayız. Dünyanın en büyük basketbol kompleksi Hidayet Türkoğlu başkanlığında İstanbul’ a kazandırıldı. Bende buranın tüm donanım ve yazılım alımlarından kurulumlarına kadar görev aldım alacağım. Bu çok büyük yeni bir övünç kaynağı olacak benim için, bu nedenle heyecanlıyım. Taşınma Vol.5

 

Kısaca iş hayatım böyle, ileride hayat ne gösterir bilemem, fakat bu yazıyı güncellemek gerekirse yine bu postu update ederim 🙂

Buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim. Okumadıysanız da hiç gücenmem 🙂